Kayıtlar

Devlet ve Din - Evrim

Sevgi ve Barış ile başlamak isterim mesajıma... Birileri başka birileri için can vermiş, can almış. Saçma değil mi? Oysa her insan bir bebek olarak doğdu. Biz bu bebeğe öyle şeyler öğrettik ki, bebek bu öğrettiklerimiz sayesinde istediğimizde bir seri katile dönüşebildi. Diğer bebeklerin düşman olduğunu öğrettik. Aslında savaş alanında birbirini öldüren iki çiftci, iki gazeteci, iki terzi, iki bebek idi. Bu söylemimle tepki de almaktayım zaman zaman. Aldığım tepkilerin haklı gerekçeleri var; ancak geçmişi değil, geleceği şekillendiren bir düşünceye ev sahipliği yapmayı, geleceği geçmişin manasıyla değil yeni bir mana ile oluşturmayı tercih ediyorum. Bir başka deyişle; geçmişte, egemenlik, toprak, para veya din, nedeni ne olursa olsun, insanların birbirini öldürmek için harcadıkları enerji, emek ve paranın evrensel kullanılması, ve insanın seri katil halini kutsayan düşünce ve "değer"lerden bir an önce kurtulması gerektiğine inanıyorum. İnsan evriminin gereğini yapmalıdır. As
Tersimi içime çektim, düzümü de düzdüm...yolda olmayı özledim. Yolda olmak aslında başka yerde olmamak. Titrinden sıfatlarından uzak olmak. Yarattığım tanrıyla, tanrının yüzleştiği o yol...

SIKMABAŞ - 04.06.2007

Yaşasın. Dişi süper kahramanımızı yarattık.... Tüm Marvel kahramanları maskeli olur ya, gerçek kimliklerini gizlemek için.... Bizimkilerse kimlik olabilmek için maske takarlar....:(.
Seçimler Biter ve ZAM'lar Gelir. Bu bile "yasal" ve "kutsal" devlet aygıtının, etik kodlardan yoksun ve kutsallıktan çok uzakta olduğunu göstermiyor mu? Halk denilen topluluğu ahmak yerine koyduğunun en açık işareti olan bu davranış bu ülkede normalleşmiş. Bu "normal" günlük hayatta birbirini "öpme"yi de normalleştiriyor. Ticari ve sosyal ilişkiler ve nezaket bile bu "normal" omurganın etrafında sarmal halinde bulunuyor. Yani baş bu ise, dibi nasıl ola ki?  Olsun. Devleti kutsamaya devam.  Olsun. Tüm kavram ve manalar boş olsa da devam.  Kutsal Devlet. Kutsal Millet. Ahmak Topluluk. Ne mutlu ahmak olana. Huzur.
Resim
Ağaç Adam: Sahibimmiş gibi görmen ve o kadar ukala eden şey nedir Seni? Beni kesme hakkın kadar beni yaşatma ödevinin farkında mısın?  Konuşabiliyor olman böbürlendiğin evriminin bir parçasıysa eğer, dallarımdan çiçek açtırmak da benim evrimim? Sen de çiçek açsana odunsu gövdenden benim gibi... Çok mu aptalca geldi Sana, kendim konuşmak yerine ağzı olan birini kullanmam; eh çiçekten anlamalıydın derim Sana o zaman. Anlamadın. Isıttım seni anlamadın. Barınak oldum, gölgen oldum korudum, anlamadın. Sevgini tenime kazıdın sesimi çıkarmadım, anlamadın... Sen aslında her gün gördüğün kendini ve her gün karşılaştığın beni hiç tanımadın ki. Yabancı olarak öleceksin...yapayalnız...ölüm Senin çölün olacak. Huzur.

ADAM VE SOKAK LAMBASI

Bir adam...elinde şemsiye, yağmurlu, sert bir havanın hüküm sürdüğü o günde, arkadaşı 'Sokak Lambasına' doğru ağır adımlarla ilerledi, sırayla yol üstündeki tüm arkadaşlarına,'sokak lambalarına'uğrayacaktı. Ancak arzu ettiği kadar mesafe ve arkadaşa uğramadan durdu, gidemedi daha fazla, etrafındaki herkes kaçışıyordu yağmurdan, kalabalıklaşıyordu azınlık. Hamur gibi, kabaran bir kalabalık.  Sırılsıklam halde arkadaşı 'Sokak Lambası'nın yanında durup, birlikte şaşkınlıkla etrafta kaçışanları izlediler. Sokak lambası alışkın bir tavırla arkadaşına baktı ve : "Ne zaman anlayacak benim zavallı dostum kendisi bir sokak lambası değildi" diye iç çekti. Adam kolunda asılı şemsiyesini açsa, ıslanmayacak ve azınlığın çoğalanı olacak onlarla eşleşecekti. Ama açmadı, şemsiyesini. Arkadaşı sokak lambası gibi o da hayretle camdan mermilerden kaçanları izledi. Açmadı. Islanmaktan usanmayacakmış gibi o ve arkadaşı sokak lambası bilge bir tavırla izlediler kaçışanlar
17 Temmuz 2018 Hitler Almanyasında Yahudi gibi olduk. Her yerde asayiş ayaklarıyla durduruluyoruz. Yakında kolumuza beyaz pazu bandı da takarlar. Rastgele.