Tezkere Fotoğrafında Fotomontaj




Ve işte yine dayanamadım. Geçeyim klavyenin başına bunu yazmalıyım herkesle paylaşmalıyım dedim kendime.

Memlekette sunulanların yani şu anki fotoğrafın bazı yerlerinde ışık ve kontrast farkları var. Bu da, bu fotoğrafta gördüklerimin aslında düzmece olduğunu, daha doğrusu fotomontaj olduğunu  düşündürtüyor. 

Aslına bakarsanız herhangi bir kanıtım da yok ...diyelim bu sefer gözlemden çok sağduyu ve karınca kararınca meydana gelen birkim. Bir de sanırım çok fazla Süperman romanı okumaktan olsa gerek Süperman'in sahip olduğu X ışınlı gözlere sahip oluverdim. ( Bu arada küçücük bir dipnot - ABD'li yöneticiler hakkikaten bu Süperman çizgi romanından çok etkilenmiş olacaklar ki "PanOptican" gibi bir kavramı hayata geçirmişlerdir.)

Yani Superman sadece bir çizgi roman kurgusu olmaktan çıkıp, dünya insanlarının iyiliği için tüm binaların içini de görebilen ve tüm dünyayı gözetleyebilen ve her yere hızla gidip, gerektiğinde yakıp yıkabilen bir gerçek haline gelmiştir.

Dönelim fotoğrafa. Gündem'e bakınca, sayısız haber, gazetelerde, TV haber programlarında geçmekte, pompalanan bilgilerin tümünde de şu fotoğrafı görmekteyiz:

Gerektiğinde  ABD'ye dahi meydan okuyabilen ve bu bağlamda kamuoyu vicdanına serin bir su da serpen kişilikli bir Başbakan. Fotoğraf bu. 

Hadi ama...adamı beğenmezsen ve tarafsan buna katılmazsın ama fotoğraf bu. En azından medyanın çektiği poz bu. Eh tabi poz verenler de bunu düşünerek adı üstünde poz veriyorlar. (yani gerçek olmayan düzmece bir duruş)

Tüm dünya ayağa kalktı. Tezkere çıktı. Vay anasını "Türkler istedi mi her şeyi yapar ve bu akan şehit kanları yerde kalmaz" dedirten yerli ve yabancı basın sentetikleri. Tümü de, dediğim gibi kamuyou vicdanını rahatlatan cinsten.

Pekiyi ya ABD ? Hakikat nedir?

Hakikat hakkında tahmin yürütelim bakalım biraz.

Mesela Muhtelif Hakikat No 1:

ABD'nin amacı; Gülen'den bilirkişi olarak istifade ederek geliştirdiği Ilımlı İslam elbisesini, bir türlü hakim olamadığı ortadoğuya giydirmek. 

Atatürk'ün elbisesininin Türklere ( ve ABD dış politikasına) bir türlü olmadığına inanan ABD, "bu elbise size uygun değil" derken, diğer yandan da kendi ölçülerine göre ayarladığı, görünüşünü de ünlü bir modern islam modacısı olan Gülen'e tasarlattırdığı yeni bir elbisenin tüm ortadoğuya cuk oturacağını düşünmektedir. Böylece farklı giyinen ama kendi gibi düşenen sözde demokratik islam Cumhuriyetleri oluşturacak. Tabii önce bunu konu mankeni olan Türkiye giyecek.

Pek iyi o halde neden ABD'den bu itiraz.

Yani ABD neden tezkere TBMM'den çıktıktan sonra itiraz etmektedir?

Emin olunuz eğer ABD isteseydi daha tezkere TBMM'de görüşülmezden önce bunu rahatça engellerdi; nasıl mı?  Soros  - Borsa - Ticaret ve yaşam endeksiyle gelecek planlarına hapsolarak etkisiz hale gelen (bana göre getirilen) bireyin özgür ruhu ) Capito?

Ama tezkere rahatça geçti ve tüm Dünya karşı durmuş olmasına karşın, ki normal şartlarda şimdi Türkiye'de dolar fırlamalıydı-ekonomi daralmalıydı- ama olmadı, tehdite varan açıklamalar yapılmaktadır. 

Eh şu anki Hükümet söz konusu elbisenin terzisidir. Eh o zaman nedir bu fotoğrafta ters gözüken veya fotomontaj gibi duran..

Çok basit ABD, AB ve TC'nin sözcüleri, Başbakanları v.s. ortaoyunu icra etmektedir. Yani kendilerine söylenenleri tekrar etmektedirler ve her biri bu oyunndan dolayı alkış da toplamaktadırlar.

Eh Kürtler bölgede ABD olamadan varlık gösteremezler tek dayanakları ABD, bunu karşılığında sağlam bir müttefik olmaya söz vermişlerdir. ABD'de Irak'ta sağlam bir müttefike ihtiyaç duymaktadır. Kürtler bunun için biçilmiş kaftan.

Kürt halkının eğitim düzeyi oranlarsak Türk halkına göre daha düşüktür. Bu durumda onlar ortaoyunu oynandığının farkına varmazlar bile. Ne de olsa onları şu an için kandırmak daha da kolaydır...

Düşünen ve sorgulayan kaç kişi var ki? ...yok denecek kadar az.

Türkiye dekiler ise ticarete bağımlı hale gelmiş olan gazetelerde kolayca dizginlenebilmekte kontrol altına alınabilinmektedir. (Baknız: daha önce yazmış olduğum "Emin Deniz ve Abdullah" konulu e-posta).

Neticesinde PKK'nın son dönemdeki etkinliği yüzünden, kamuoyu anketleriyle beslenen AKP, bu konuda karnesine kötü bir not almak istememektedir. Bu nedenle kamuoyunu rahatlatacak bir şeyler yapmalıydı.

"Yahu nasılsa bizim patrona elbise dikiyorum; Patron bir prova'ya geldiğinde bir çıtlatsam, şu evlerin camlarını kıran Patronun oğullarının arkadaşları olan çocuklara onun izniyle bir bir fırça kaysam da muhtarlığımı bir sonraki seçimlerde tehlikeye girmese" demiştir.

ABD'de, tüm ortadoğuya giydireceği bu elbiseye büyük ümitler bağlamıştır. "Ne olur olmaz başkaları uçak muçak kaçırıp kafamıza düşürmeden bunu defilede konu mankeni Türkiye üstünde sunmalıyız demektedir.

Yahu benim de tüm bunlara itirazım var. İtiraz ediyorum. Ülkeyi de terk etmemeye karar verdim. Kalacağım ve bu topraklar benim istediğim şekilde de yönetilecek. Ayrıca Gülen veya *Fuller" modasını da hiç sevmem.

(*Kayanak:Syasal İslamın Geleceği- Graham E. Fuller2004:

1.İslamcılık, İslamı kendi politik kültürünün merkezi unsuru olarak alan, sonra da bunu yerel siyasal bağlamda ne anlama geldiğine ilişkin doğaçlama yapma yönünde hareket eden bir siyasal harekettir. Bu nedenle İslamcılık bir ideoloji değil, siyasete angaje olan Müslümanları en yakından ilgilendiren meselelerle uğraşmak için dini-kültürel-siyasal bir çerçevedir.) Ben buna bir de ekonomiyi eklesem hiç fena olmazdı hani...

2. İslamı, Demokrasi - Faşizmi - sosyaliz - liberalizm - komünizm gibi ideolojilerinin her birine giydirilebilecek bir kavram hazinesi olarak görmek gerekir.

demişşşş.


Şimdi Gülen'in buna bir itirazı var mı? Olabilir mi? Olur mu hiç zaten bunu onlara öğreten kendisi.

Bilmem acaba bu fotoğrafta fotomontaj gibi duran yerleri ışık ve kontrast farkını Siz de fark edebildiniz mi? Konuşan RTE cevap veren ABD, Kürt Liderler ve her birinin kamuoyu...Hey yavrum hey...

Huzur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir "Efendi" sözünün Analizi - Bölüm I

Bülent Arınç

Nüfus Cüzdanından "Dini" hanesi kalksın.