Kayıtlar

2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
Ağaç Adam: Sahibimmiş gibi görmen ve o kadar ukala eden şey nedir Seni? Beni kesme hakkın kadar beni yaşatma ödevinin farkında mısın?  Konuşabiliyor olman böbürlendiğin evriminin bir parçasıysa eğer, dallarımdan çiçek açtırmak da benim evrimim? Sen de çiçek açsana odunsu gövdenden benim gibi... Çok mu aptalca geldi Sana, kendim konuşmak yerine ağzı olan birini kullanmam; eh çiçekten anlamalıydın derim Sana o zaman. Anlamadın. Isıttım seni anlamadın. Barınak oldum, gölgen oldum korudum, anlamadın. Sevgini tenime kazıdın sesimi çıkarmadım, anlamadın... Sen aslında her gün gördüğün kendini ve her gün karşılaştığın beni hiç tanımadın ki. Yabancı olarak öleceksin...yapayalnız...ölüm Senin çölün olacak. Huzur.

ADAM VE SOKAK LAMBASI

Bir adam...elinde şemsiye, yağmurlu, sert bir havanın hüküm sürdüğü o günde, arkadaşı 'Sokak Lambasına' doğru ağır adımlarla ilerledi, sırayla yol üstündeki tüm arkadaşlarına,'sokak lambalarına'uğrayacaktı. Ancak arzu ettiği kadar mesafe ve arkadaşa uğramadan durdu, gidemedi daha fazla, etrafındaki herkes kaçışıyordu yağmurdan, kalabalıklaşıyordu azınlık. Hamur gibi, kabaran bir kalabalık.  Sırılsıklam halde arkadaşı 'Sokak Lambası'nın yanında durup, birlikte şaşkınlıkla etrafta kaçışanları izlediler. Sokak lambası alışkın bir tavırla arkadaşına baktı ve : "Ne zaman anlayacak benim zavallı dostum kendisi bir sokak lambası değildi" diye iç çekti. Adam kolunda asılı şemsiyesini açsa, ıslanmayacak ve azınlığın çoğalanı olacak onlarla eşleşecekti. Ama açmadı, şemsiyesini. Arkadaşı sokak lambası gibi o da hayretle camdan mermilerden kaçanları izledi. Açmadı. Islanmaktan usanmayacakmış gibi o ve arkadaşı sokak lambası bilge bir tavırla izlediler kaçışanlar
17 Temmuz 2018 Hitler Almanyasında Yahudi gibi olduk. Her yerde asayiş ayaklarıyla durduruluyoruz. Yakında kolumuza beyaz pazu bandı da takarlar. Rastgele.
19 TEMMUZ 2016 Hepimiz darbeyi (15 TEMMUZ 2016) sorguluyor ve tukaka diyoruz da....bunun temelini atan bu durumu hazIrlayan kim?  Darbeciler ve hükümet iş birliği içerisindeydiler ve bugünkü devlet mekanizmasına mevcut erk tarafından yerleşmelerine izin verilmiştir.  Yargılama bu mercekte yapılmalıdır. Allahü Ekber- Tekbiiiir çığlıkları. Boğazı kesilen asker...İŞİDleştirildik. İŞİDtik....
1994 yılında aynen şunları söylüyordum: TSK bildiğin Harakiri yapıyor. Bu yapıda giderse 10 - 15 yıla TSK falan kalmaz. Bu tespiti yaparken sadece bir Fetö yapılanması değil devletin tüm kademelerinde olan bozukluğun ve kendini kandırma aklı saf dışı bırakma halini hedef göstermiştim. Hala sadece öndeki aracın stop lambasına bakıyoruz. O arabanın önünde olup bitenden bir haber...yazık ki bu hal devam ediyor. Fetö'yü falan suçlama kolaycılığı derim ben buna. Siyaseten sorumluluk yüklenmeden bu iş yeni bir sayfa açmaz ülkede. Huzur.

Şehitlik-Business-Economy Class

Şehitlik makamı beceriksiz yöneticiler sayesinde dolduğu için bundan sonrakiler business class, orası da dolarsa ekonomi sınıfına alınacaklar. Bu kelimeyi her fırsatta kullanıp insanları ölmeye ve öldürmeye teşvik edenlere ve edilenlere duyurulur.

Dinin Masumiyeti, Aklın Özgürlüğü ve Vicdan

Dinler her ne kadar masum görünsede kendi tarihleri boyunca savaş, iktidar mücadelesi, fetih ya da istila aracı olmuştur. Neye inanırsanız inanın, ama inanç özgür aklın önünü tıkayacak kadar güçlüyse, artık bir asker/nefer/köle/robot olmuşsunuzdur. Keşke "inanç özgürlüğü", din yerine vicdani tercihleri temsil etse. Ve keşke her ideoloji ve her din özgür aklın himayesinde kalabilse. NOT: İnsan insanın kurdudur, insan doğasında rekabeti ve çatışmayı barındırır (Hobbes). Insanlar doğuştan eşitlikçi ve mutludur ama toplumsal hayat onu rekabetçi yapmıştır(Rousseau).

BİLMECE

SORU: Tüm kurumları ve enstrümanları ve argümanları olduğu halde, HİÇ birinin doğru düzgün çalışmadığı ülkeye ne denir? CEVAP: TÜRKİYE ÖRNEK OLAY: Karayolları yol danışma hattı aranır. Bir yol hakkında bilgi istenir. Arka planda açılmış olan yerel radyonun fon müziği ile soru sorulur. "Orası İl dışı" diye cevap alınır. O halde kimden bilgi alıyım diye sorulur.  O bölgeye gittiğinizde 1592u arayın derler. Ama oraya gidince arayın değilse bulunduğunuz ilin operatörü çıkar der. (Dijital çağda dijital numaralar ama analog yönetim). Öncesinden bu bilgi lazım bana dersiniz.... hmmmmm...... Biraz daha yerel radyo müziği....kağıt evrak dosya sesleri.... Bu numarayı not edin der.... Not alırsınız.... teşekkür edersiniz.... Numara karşılıksız çek gibi çıkar üzülürsünüz böyle blog'a falan yazarsınız.... ÖRNEK OLAY: Yurtdışından döviz bir para gelir. Postaneye gidersiniz. Kimliğinizi gösterdiğiniz halde bir de fotokopi istenir. Fotokopici anasının nikahınd

2018 Seçim Sonuçları

Doktrin baştan beri kaybedilmişti. Askeri vesayet sayesinde varmış gibiydi...12 Eylül'den sonra Askeri vesayet stratejik hatalar yaptı ve ardından beğensek de beğenmesek de İslam dini ve yobazlık taa başından beri düşman bildiği gavur dediği tarafın karşısında kendi varlığının mücadelesini vermeye başladı. Sanat kültür tarafını reddetti teknolojiyle barıştı...falan filan derken işte burdayız. Türkiye ve sürekli yüceltilen Türk milleti bu....iradesi de bu. Bunu anlamadığımız sürece havanda su döveriz. Türkiye hiç bir zaman Ata'sıyla barışmadı. Belirli bir kesim anladı gerisi anlamadı. Anlayamaz da ....çünkü Ata'yı anlamak için Din ve Gelenekler akıl altında konumlanmalı. Oysa bunlar akıl üstünde temelde ve çerçevede....yani akıl ve muhakeme varmış gibi ama deverdışı. Artı buna bir de sanat yoksunu olduğumuz eklenirse hilkat garibesi zihin durumu çıkar....kumaş bu astar bu çıkan ceket bu.

ÖLÜMÜN KUTSANDIĞI AKIL ve AHLAK DIŞI DURUM

Ölümü kutsayan tüm ideoloji ve Dinleri yasadışı ilan etmenin zamanı gelmedi mi daha? Şehitlik / Kahramanlık. Kimin için? Ne için ölüyorsun biliyor musun? Yaratıcı, onun yarattığını onun adına öldürmeyi seçeni ve kutsayanı lanetleyecek elbette. Tabi bu O'nun bileceği bir şey. Benim bileceğim şey ise bunun yalan dolan yalan yanlış olduğu. Bir insan bir başka insanı öldürerek başka insanlar için iyilik yapıyorsa olmamız gereken yerden epey uzaktayız demektir. Bu bile mevcut inanç ve devlet sisteminin kutsanmasına karşı gerçek bir eleştiridir. Yaşamı yoktan var eden Tanrının doğal olmayan ölümü kutsuyor olması akıl ve mantık dışı değil midir? İdeolojiler de, ölümü (ideolojisini kutsadığından fedakarlığı gerektirdiğinden) kutsuyor ve ahlak dışıdırlar. NOKTA ATIŞI: Tanrı, din ve her şeyi sana sağlayan Senin her şeyi borçlu olduğun devlet veya ideoloji için ö lmeyi seçiyorsanız, uğruna öldüğünüz şeyi hala kurtaramamışsınız demektir. Bunca zamandır ölenlerin ruhu ancak b

YARATICIM ÜZERİNE

YARATICIM ÜZERİNE Selam ederdim...namazda.  Çok oldu bırakalı namazı. Ama niyazım devam ediyor.  Seni dost mu görsem?  Yoksa bir deterjan firmasının logosu olarak mı bilemedim çocukken (Weiser Riese-Beyaz Dev)? Görmeden, dokunmadan inanamıyorken, okulumda ateşi söndüren suyun, Hidrojen ve Oksijen (en yanıcı ve yakıcı) gazlarından meydana geldiğini öğrenmemle hiç bir şeyin göründüğü gibi olmak zorunda olmadığını öğretmişti aslında kimyadan çok. İşte asıl yol, o zaman başladı. Yine de kör topal yürüdüm gitti. Namaz kıldım abdest aldım. Hepsi Senin içindi.  Oysa seni tanıdıkça aslında bir başkasına tapındığımı fark ettim. Muhammedin tanrısına. Oysa zaten bir tanrım vardı. Tapınmak da yanlıştı...tapınamıyordum  ki.  Bilincim, buna izin vermiyordu... Hayranlıkla görebiliyordum yaratılışı... Hayranlıkla kimsenin duyamadıklarını duyuyordum. Kimsenin hissetmediğini hissediyordum. Hatta bazen gördüklerimden gözlerimden yaş gelirdi...göz yaşlarımı g

AMAN SAKIN OKUMAYIN

Resim
AMAN SAKIN OKUMAYIN (Çok uzun ve Sıkıcı - Anlaması da zor) İkincil Güç Jeneratörleri (Kamuoyu Enerjisi) Merhaba Arkadaşlar, Şimdilerde, yani Şehitlerimiz toprağa verildikten sonra birden kamuoyunun tepkisini, hele hele bu tepkinin de gittikçe keskinleşen ve sertleşen tavrını fark edince, Askeri ve Sivil bürokratlar ile diğer erk sahipleri, medyanın da yardımıyla herkesi sağ duyulu olmaya çağırmaktadır.  Bu konuda itirazı olan var mı? Yok....değil mi? Evet benim de yok.  Ama sağduyu demek tepkiyi azaltmak demek veya sönümlendirmek veya söndürmek demek olmamalı.  Pekiyi ne demek omalı? İşte aşağıda bunu cevabını vermeye çalışacağım izninizle.   Önce gelin Kamuoyu enerjisinin bir fotoğrafını çekelim.  Fotoğrafı anlayabilmek; en yorgun anımızda, evimizden veya işimizden alıkoyarak, bizi sokağa davet edebilen protest seslerinin adeta ikincil güç jeneratörü gibi çalıştığını (bireylerin toplu halde devlet mekanizması için aslında yoksun olduğu enerjiyi üretmesi durumu