YARATICIM ÜZERİNE

YARATICIM ÜZERİNE

Selam ederdim...namazda. 

Çok oldu bırakalı namazı. Ama niyazım devam ediyor. 

Seni dost mu görsem? 

Yoksa bir deterjan firmasının logosu olarak mı bilemedim çocukken (Weiser Riese-Beyaz Dev)?

Görmeden, dokunmadan inanamıyorken, okulumda ateşi söndüren suyun, Hidrojen ve Oksijen (en yanıcı ve yakıcı) gazlarından meydana geldiğini öğrenmemle hiç bir şeyin göründüğü gibi olmak zorunda olmadığını öğretmişti aslında kimyadan çok.

İşte asıl yol, o zaman başladı.

Yine de kör topal yürüdüm gitti. Namaz kıldım abdest aldım. Hepsi Senin içindi. 

Oysa seni tanıdıkça aslında bir başkasına tapındığımı fark ettim.

Muhammedin tanrısına.

Oysa zaten bir tanrım vardı.

Tapınmak da yanlıştı...tapınamıyordum  ki. 

Bilincim, buna izin vermiyordu...

Hayranlıkla görebiliyordum yaratılışı...

Hayranlıkla kimsenin duyamadıklarını duyuyordum.

Kimsenin hissetmediğini hissediyordum.

Hatta bazen gördüklerimden gözlerimden yaş gelirdi...göz yaşlarımı gizlerdim. (Halen öyle).

Bilmiyordum; meğer herkes aynı değilmiş. Öyle sanırdım yıllarca....aynı olmak gerekirmiş diye inanırdım.

Yaratıcım...Sana; tüm bilinç ve özgür irademle inanıyorum. Devrimci olmayı Senden öğrendiğim gibi,sukuneti de Senden öğrendim. 

Şimdi ise Seni her yerde görüyorum.

Başta aklım karışırdı....korkardım.

Bana öğretilenin dışında başka şeyler düşündüğüm için, sonra sen sessizce konuştun, ben duyamadım, sonra sessizce gösterdin, ben göremedim. Sonra....sonrası...sonra ve şimdi.

Ben Sana ve Senin varlığına inanmayı baştan seçtim belki, ama seçmeseydim de bugün yine bu akılla farklı bir yerde olmazdım. Çünkü zihnime konmuş bariyerleri  uçuracak kadar aklımı serbest bıraktım.

Ve bak artık neredeyim.

Dinler uzak dursun benden, Sen bana yakın ol yeter.

Huzur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir "Efendi" sözünün Analizi - Bölüm I

Bülent Arınç

Nüfus Cüzdanından "Dini" hanesi kalksın.