Serdar Ortaç

Beyaz Bikinisi ile uyumlu beyaz gözlükleriyle, güzel ve sessiz kıyılardan birinde: "ya, şurada ufak şöyle tahtadan bi bar olsa…önüne de bir iki minder atsalar…bir de Serdar Ortaç çalsa" diyen bu genç kadını izlerken, fark ettim ki o esnda bu sessizliğin tadını çıkarmaktayım. "Ya abla bokunu çıkarma lütfen. Bin tane yer var minderli, gece gündüz SO çalan, tarif ettiğin gibi. Atla git ya. Bokunu çıkarmayın her yerin ya..." dedim içimden.

Sonra düşündüm de  aramızda bokunu çıkaranlar diye bir ırk var.

Öyle ya bir insana taşıyabileceğinden veya gerçek üstü bir ilgi (abartı) gösterirseniz o insanın da bokunu çıkarırsınız. Sonra onlar yaptıkları işin bokunu çıkarırlar ve bu muhabbet hela, oradan kanalizasyon falan...gider bir yerlere gider.


İste (abartı) boku çıkanlar:


Serdar Ortaç kral bacakları sonuna kadar açmış (gerisini kendiniz okuyun artık fotodan), RTE ise…bakınız fotoğraflar (fotoğrafı okyun).







Her ikisinin de sevenleri var, bir de nefret edenleri (sevenler tutkuyla seviyor).

Bir türlü neden nefret edildiklerini anlamak istemezler, onları duymazdan gelirler ve buna da demokrasi diyerek bu davranışa kaza süsü verirler (Abartılı ilgi neticesinde davranış değişikliği).

İkisi de PR ustası (PR, bok çıkarılmaya verilen bilimsel ve profesyone ad).

Hep aynı malzemeyi, tekrar ederek sunarlar, bu ise farklı ve yeniymiş gibi algılanır (bakınız PR); (bu kadar PR ve tekrar neticesinde kamuoyunun da boku çıkar ve "ne yapsa iyidir güzeldir nasılsa" kıvamına gelen boku çıkmış kamuoyu oluşur).

Zaten herkes gibi onlar da bir iş yaparlar ama bunu bokunu çıkararak anlatırlar.

Dinleyicisi ve seçmen sıkılıp bunalmadan bu tekrarı izler, ya dans eder oynar, ya şükreder (ya da para kazanmanın bokunu çıkarır).

Neyse ben de listeyi uzatacağım diye işin bokunu çıkarmayım da burada duruyim bari.

Kendinizin, çevrenizin ve hayatın bokunu çıkarmayın.

Huzur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir "Efendi" sözünün Analizi - Bölüm I

Bülent Arınç

Nüfus Cüzdanından "Dini" hanesi kalksın.